Haber

Karamollaoğlu, Saadet Partisi TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. İfade

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Açlık sınırının 13 bin lirayı, yoksulluk sınırının 44 bin lirayı aştığı, emeklilerin 7 bin 500 lira, asgari ücretlilerin ise 11 bin 400 lira ceza aldığı bir ülkenin dış politikası” dedi. Açlık sınırının 13 bin lirayı, yoksulluk sınırının ise 44 bin lirayı aştığı bir ülkenin dış politikasının, asansörlerin güvenliğini bile sağlayamayan bir ülkenin dış politikası olduğunu bilmeliyiz. Mazlumlara güven.” dedi.

Saadet Partisi TBMM Küme Toplantısında, Karamollaoğlu’nun konuşması öncesinde, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı Gazze’ye destek vermek üzere Mısır’a giden milletvekilleri Mesut Doğan, Sema Silkin Ün, Necmettin Çalışkan ve Mustafa Kaya, temasları hakkında kümeye bilgi verdi.

Karamollaoğlu konuşmasında, mazlum Filistinlilerin yanında olduklarını belirterek, yıllardır Gazze’yi açık hava hapishanesine çevirenlerin sessizlikten aldıkları güçle bölgeyi ortadan kaldırmak için harekete geçtiklerini söyledi.

İsrail’in uzun süredir devam eden katliamlarına dünyanın sessiz kaldığını belirten Karamollaoğlu, Saadet-gelecek grubu olarak ilk günden itibaren zulme karşı seslerini yükselttiklerini, milletvekillerinin de bu ülkeye girmeye çalıştığını anlattı. Gazze ama bu mümkün olmadı.

Karamollaoğlu, ABD, İngiltere, Almanya ve diğer ülkelerin başkanları, başbakanları ve bakanlarının Tel Aviv’e girebildiğini ancak Türk milletvekillerinin Gazze’ye gidemediğini belirterek, “Bu Batı’nın ikiyüzlülüğüdür, bu bizimdir” dedi. Zayıflık budur, İslam ülkelerinin acizliğidir, Türkiye’nin durumu budur, “Hepsi bir araya gelince bir halk apaçık böyle bir soykırıma maruz kalıyor. Kaçınılmaz olarak ‘insan hakları ve demokrasi söylemlerinizi siktir edin, normalleşme süreçlerinizi siktir edin, gerçek siyasi anlayışınızı siktir edin’ demek zorunda kalıyoruz” dedi.

Gazze’yi insansızlaştırmak istediklerini belirten Karamollaoğlu, “Gazze Filistin’indir. Kudüs’ün doğusu da batısı da Filistinlilerindir.” söz konusu.

Batı’nın uluslararası hukuka uymayı, insan haklarını korumayı kabul etmediğini ve gerçek yüzünün ortaya çıktığını belirten Karamollaoğlu, “Bu bloğun dünyaya barış ve huzur getirmesi artık mümkün değil. Bunu bilmemiz lazım. Biz bu bloğun parçası olamayız, olmayacağız. Bunu herkes yapıyor.” Kendisine böyle haber verin.” dedi.

Karamollaoğlu, Gazze’nin bugün bu duruma gelmesinin nedeninin İslam ülkelerini yönetenlerin sorumluluklarını yerine getirmemesi olduğunu belirterek, “Bugün Filistin meselesinde insanlar kör, sağır, dilsiz gibi davranıyorsa bilinmelidir ki; Zamanında atılması gereken adımlar atılmadı.” söz konusu.

Hükümete seslenen Karamollaoğlu, borçlunun emir alacağını, kendi ihtiyacını üretmeyenlerin ise başkalarına bağımlı hale geleceğini savundu.

Temel Karamollaoğlu, sadece kınama, miting ve konvoylarla durumu kurtarmaya çalıştıklarını iddia ederek, şunları söyledi:

“Açlık oranının 13 bin lirayı, yoksulluk oranının 44 bin lirayı aştığı, emeklilerin 7 bin 500 lira, taban ücretlilerin ise 11 bin 400 lira ceza aldığı bir ülkenin dış politikası etkili olamaz” KYK yurtlarındaki asansörlerin güvenliğini bile sağlayamayan bir ülkenin mazlumlara yardım edeceğini bilmeliyiz. İnanç vermek mümkün değildir. Oturup doğruları konuşalım. Kimse onların söylediği cümlelere prestij kazandırmaz. Başka ülkelerdeki adaletsizliklere karşı kendi ülkesinde adaleti tesis edemeyen gazetecileri sırf gazetecilik yaptıkları için tutuklarsanız, tutuksuz yargılama esasken tutukluluğu norm haline getirirseniz kimse sizin sözlerinizi dikkate almaz. Sözlerimiz “İktidara yönelik eleştirilerimiz sadece bugünle ilgili değil. Bizim asıl itirazımız dünden bugüne yapılan hataların bizi bugünlere getirdiği noktayadır. Bizim itirazımız dünden bugüne satılan fabrikalaradır. Bizim topraklarımızdan Irak’a binlerce sorti yapılmasına tepkimiz budur.”

Gazze’ye insani yardım dahi ulaştırılamıyorsa bunun nedeninin Türkiye’yi güçlü kılacak politikaların uygulanmamasından kaynaklandığını öne süren Karamollaoğlu, 21 yıldır ısrarla yapılan hataların Gazze’yi bugün çok çaresiz bıraktığını iddia etti.

Karamollaoğlu, sivillerin tahliyesi adı altında Gazze’nin nüfusunun azaltılmasını kabul etmediklerini belirterek, “Hamas mücahitlerinin yaptığı gibi bir çaba yürüten, kendi özgürlüklerini savunan Gazi Meclisimiz çatısı altında selam ve dualarımızı gönderiyoruz. vatan ve bir asır önce Müslümanların onurunu kurtardı. Mutluluk-Gelecek kümesi olarak özgür bir Filistin.” “İnşallah bundan sonra da davamız için haykırmaya devam edeceğiz. Ezilenleri asla başıboş bırakmayacağız. Emperyalizmin ve Siyonizmin tuzaklarını yeneceğiz. Herkes sussa da biz susmayacağız. Asla pes etmeyeceğiz. Herkes bu davadan vazgeçse bile.” dedi.

“Susup teslim olanlar vicdansızdır”

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, son Osmanlı askerinin de 7 Kasım 1917’de Gazze’den çekildiğini belirterek, “Kahramanlar Tepesi’ni en son savunan Osmanlı askeri 7 Kasım 1917’de çekilince Gazze düştü. Gazzeliler yıllardır oradaydı. Osmanlı askerlerinin şehitlerini anmak için bir yüzyıl.” Oraya Kahramanlar Tepesi diyor. O Kahramanlar Tepesi kahramanları, dostları bekliyor ve o kahramanlar bugün o Kahramanlar Tepesini savunuyorlar. Milli tarihimizden mahrum bırakılan, tarih bilincinden habersiz, İsrail propagandasının etkisiyle bize saldıranlara sesleniyorum, tarih konuşalım. Var mısın? Bugünkü Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a ceza verildiğinde “‘Muhtar bile olamaz, Tayyip muhtar bile olamaz’ manşetini taşıyan gazetenin o zamanki genel yayın yönetmeni bana saldırıyor. şahsen ve Filistinlilerle bir hafta boyunca.” dedi.

Bugün Gazzeli çocukların vicdanlarının kapısını çaldığını belirten Davutoğlu, “Sessiz kalıp teslim olanlar vicdansızdır. Bütün bu şartlarda ‘ateşkes erken’ diyenlere ses çıkarmayanlar vicdansızdır” dedi. Vicdanınızın kapılarını açın. Türkiye’ye ve tüm İslam alemine sesleniyorum. Vicdanınızın kapılarını açın. Kendini aydın zannedenlere sesleniyorum, “Vicdan kapılarınızı açın. O çocuklar, en azından yaşayanlar girsin o kapılardan. Ağır propagandayla milleti yanıltmaktan vazgeçin. Evet bunu sonuna kadar savunacağız.” ifadesini kullandı.

İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırımı destekleyen firmaların eserlerinin Meclis yerleşkesi ve tesislerdeki restoran, kafeterya ve çayhanelerde satılmayacağı kararına tepki gösteren Davutoğlu, halkın boykot yapabileceğini belirterek, öncelikle şunları söyledi: İsrail’i destekleyen şirketlerin devlet ihalelerine ve kurumlarına girmesi engellenmelidir.

Ahmet Davutoğlu, İsrail’in İslam ülkeleri tarafından izole edilebileceğini öne sürerek, “Gazze halkı bizim baş tacımızdır ama Gazze’den tek bir Gazze’nin ayrılması bile Filistin davasına ihanettir. Gazze asla boşaltılmamalıdır. Bizim tarihimiz temizdir. Bu İsraillilere ve Siyonistlere üstün bir ırk olmadıklarını öğretecek tek millet biziz.” .” söz konusu.

Filistin siyasetinin muhalefet ve sivil toplumla koordineli yürütülmesini isteyen Davutoğlu, bu davanın tek kişinin ya da tek partinin tek başına çözebileceği bir mesele olmadığını söyledi.

torbalihaber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu